Lâle Türkiye'nin asırlardır en eski tabii an'anesine girmiş efsanevî süs çiçeklerindendir.
Orta Doğu ve yakın doğunun dağlarında öbek öbek tarlalar halinde yetişir. Bu cihetle mâlumumuzdur.
XII. asırdan itibaren stilize olarak süslerimize kadar girmiştir. Anadolu Selçuklu imparatorluğu ve feodalite beylikleri zamanında bu konu ayrıca ele alınacak kadar önemlidir.
Anadolu'da Lâle için mısralar söyleyen, XIII. Asırda ilk şairimiz Mevlâna Celâleddinî Rûmî'dir.
Mevlâna: "Dıştan kırmızı bir neş'e gibi görünen çemen (bahçe) lâlesinin içinde gizli siyah rengi düşünmüş.
Ve onun açılmasını, tebessümlerin en bedbahtı" saymıştı. Zira o zaman lâlenin teraveti geçmiş oluyor, solmak üzeredir.
Önce feodalite beyliği olan Osmanlı imparatorluğunun başında XIV ve XV.
< [Fazlası]